Ülkemizde Suriyeli sığınmacıların durumu, geleceği ile kaygı her vatandaş gibi benimde kafamdaki soru… Nasıl olacak, bu aşamadan sonra bu işin çözümü..?..Nasıl bir yol izlenmeli..?..Nasıl önlemler alınmalı..?..Nasıl çözülmeli..?..Ülkelerine geri dönerler mi..?..
10 Ekim 2019 tarihli verilere göre;
İstanbul 549 bin 477
Gaziantep 541 bin 461
Hatay 440 bin 336
Şanlıurfa 428 bin 684
Türk vatandaşlığı verilen Suriyeli sayısı 92 bin 280 kişi, Türkiye’de doğan çocuk sayısı 450 bin. Bu konuya açıklık getirmek istiyorum; Suriyeliler ülkemizde göçmen, mülteci değil; geçici sığınmacı statüsündeler. Barış Pınarı Harekatının yapılmasının amaçlarından biri de bildiğimiz gibi güvenli bölge oluşumunu sağlamak, Suriyeli vatandaşları buraya yerleştirmek, dönüşlerini kolaylaştırmak…
Fikir güzel..!.. Fakat burada düzen kurmuş, iş yeri açmış, başka bir işte çalışan çocukları, burada doğmuş eğitim sistemine dahil olmuş aileler dönmek isterler mi..?.. Can güvenliği gerekçesiyle ülkelerinden ayrılan bu insanları geri dönmelerine ikna etmek kolay olur mu sizce..?..
Ya durum bizim açımızdan nasıl..?.. En başından beri bir planımız programımız yok. Sınır güvenliği, siyasi, mali, hukuki, kültürel, sosyolojik gibi birçok açıdan ülkemizi etkilemektedir. Mali açıdan tek başımıza yüklendiğimiz 5 milyon Suriyeli sığınmacı için 40 milyar Dolar harcandığını, AB’nin Türkiye’ye söz verdiği 3 milyar Avro’nun yarısını bile ödemediğini biliyoruz…
Olaylara duygusal açıdan yaklaşmak, çözümü ertelemek, yokmuş gibi davranmak kartopunun yuvarlanarak bir çığa neden olmasını engellemez…
Ülkemiz vatandaşları için de Suriyeli sığınmacılar içinde ‘’Gitmek mi Zor..?...Kalmak mı Zor’’.
Siz ne dersiniz..?..