‘’ Yer küre kendisine has sarsıntısıyla sallandığı, toprak ağırlıklarını dışarı çıkardığı ve insan ‘’ Ne oluyor buna!’’ dediği vakit, işte o gün yer, Rabbinin ona bildirmesiyle bütün haberleri anlatır. O gün insanlar amellerinin karşılığını görmeleri için darmadağınık geri dönüp gelirler. Kim zerre miktarı hayır yapmışsa, onu görür. Kimde zerre miktarı şer işlemişse, onu görür.’’
(Zilzal: 1-8)
(Zilzal deprem demektir. Kur’an’ın 99. Suresidir ve sekiz ayettir.)
Deprem, bir sarsıntıdır.
Bir uyarıştır, bir silkelemedir.
İnşallah uyanışımıza sebep olur, kendimize gelmemize sebep olur.
Deprem olayını izah ederken toprağın altının çürüklüğünden bahsediliyor.
Yerin üstünün çürüklüğünü ise kimse görmek istemiyor.
Ve ‘’ Tabiat olayları ‘’ diyerek dünyayı ayağa kaldıran olayı geçiştirmeye çalışıyoruz. Yalnız bu şekilde gelecek afetlerden kendimizi asla kurtaramayız.
Hatta bu halimiz daha büyük afetlere neden olur.
Öfke, kızgınlık, kin, nefret, korku enerjilerini ne zaman Kolektif Bilinç alanında sevgi enerjisine dönüştürmeyi başarırsak afetleri daha az yaşarız.
Kolektif Bilinç alanında
SEVGİ MERKEZLİ olmak umuduyla
***Sevgiyle Kalın***