İstanbul sözleşmesi olarak bilinen resmi adı "kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye dair Avrupa Konseyi sözleşmesi "olan bu sözleşme 8 Mart 2012'de 6284 sayılı kanunla yürürlüğe girdi. Bir yanda her gün yaşanan kadın cinayetleri çoğalarak devam ederken, diğer yanda da bu yasalar kadınlara çok fazla hak tanıyor, erkeklerin mağdur ediyor diyen bir grup var. Yaşanan gerçeklerle, propagandalar arasında büyük bir çelişki var.6284 nolu kanuna dayanarak şiddete maruz kaldığını beyan eden kadın şikayetçi olursa delil ve şahit aranmaksızın erkek evden uzaklaştırma cezası alıyor. Fiziksel şiddet olsa, erkek savunmasını yapmış olsa delil ve şahit bulunsa, bu atılmalar normal kabul edilebilir. Fakat en ufak bir anlaşmazlıkta kadının beyanı esas alınarak, erkekler evlerinden atılıyor. Evden atılan bu erkeklerin çoğu boşanma davası açıyor, kendisine hakim olamayan bazı erkeklerde eşinin canına kıyabiliyor. Bu kanun kapsamında 2017 yılında 295.618 erkek evden uzaklaştırma cezası almış iken bu sayı 2019 yılında 553.463 ü bulmuş durumda.
Görünen odur ki; bu sözleşme yürürlüğe girdiği tarihten itibaren hem boşanmalar ve hem de kadın cinayetleri artmıştır. Adalet Bakanlığı verilerine göre bu kanuna istinaden 2012 yılında koruma talep edilen dava sayısı 138.000 iken bu rakam 2017'deki 207.000 olmuştur. Sözleşmenin imzalandığı 2012 tarihinde 201 kadın öldürülmüş iken, bu sayı 2018'de 440 olmuştur.
KADINI güçlendirmek adına yapılan çalışmalar erkeği güçsüzleştiriyor.......... Kadın ve aile konusunda araştırmalar yapıp, kitaplar yazan Sema Maraşlı konuyu şöyle yorumluyor. "İstanbul sözleşmesi sonrası 6284 nolu kanun kadınların eline sopa olarak verildi. Erkek canını mı sıktı, evden at gitsin. Nasıl geçinirim diye merak etme, evden attığın adamdan sana nafaka bağlarız, geçinip gidersin. Erkeklerin eşlerine seslerini yükseltmeleri bile suç sayılırken kadınlar her türlü hakareti yapabiliyorlar. Fakat bunun bir Cezası yok. Erkekler artık kadınlardan korkuyor, evlenmekten korkuyor, özgüveni kaybolmuş, ezilmiş, güçleri sömürülmüş, kadın karşısında her daim haksız bulunmuş ezik erkek topluluğundan Vatan adına nasıl bir hayır beklenir acaba? Kadının aile kurmasını teşvik yok, boşanmasına teşvik çok. Boşanacak mısın? Merak etme, eski kocandan tazminat alır, mal paylaşımı yaparsın. Bir de nafakayı bağlarız, geçinip gidersin. İstersen boşanmaz, adamı yıllarca süründürürsün. Çocuğu göstermek mi istemiyorsan, gösterme. Görmek istiyorsa haciz etsin, devletin kasasına da 3 -5 kuruş girsin. Babanın psikolojisi hiç önemli değil. Uygulanan bu yanlış politikalarla kadınlar, erkeklerin sırtına basarak yükselmeye çalışıyor. Varsa bir maharetimiz erkeği ezmeden kadını güçlendirin". Devletler ancak sağlam aile yapıları ile güçlü olabilirler aile vatandır. Hükümetimiz İstanbul sözleşmesini fesh etsin. Gelin; Aile birliğimizi güçlendirelim, dinimizi, vatanımızı koruyalım.
***Selam ve dua ile***