İnşaat sektörü son 2 yıldır özellikle Şanlıurfa’da büyük bir durgunluk ve çöküntü yaşıyor.İnşaat sektörünün bu durağan görünümünden inşaata ürün ve hizmet sağlayan yan sektörlerde olumsuz etkileniyor.
Peki, Şanlıurfa’da yaşanan bu durgunluğun sebepleri nelerdir…?
* Bugüne kadar Şanlıurfa’da inşaat dar bir bütçeyle yürütülüyordu. Dar bütçeleriyle inşaat işine atılan insanlar proje üzerinde, inşaata başlamadan dairelerin tamamına yakını satıyorlardı.Şanlıurfa’da inşaat, yap – sat’la değil, sat – yap’la yürüyordu. Ülke ekonomisindeki olumsuz gelişmeler ve etrafımızda ki ateş çemberi inşaat piyasasında ki durgunluğu arttırdı.
*·Önceleri Şanlıurfalı müteaahitler dairelerini iş karşılığı küçük esnafa satıyorlardı. Piyasada ki sıkıntılar ve inşaat malzemesine yansıyan artışlar bu esnafları zor durumda bıraktı. Ödemelerini karşılamakta zorlanan küçük esnaf aldıkları daireleri zararına satmak zorunda kalınca daire fiyatlarında gerilemeler yaşanmaya başladı.
*Şanlıurfa’da inşaatçıların bir kısmı hesapsız ve bilgisizce çalışıyorlardı. Hesaplarını güncelleyemeyen bu insanlar üst üste gelen zamlarla beraber zarara uğrayıp, inşaat sektörünü bırakmak zorunda kaldılar.
Şanlıurfa’da inşaat sektörünün durumu ile ilgili görüşlerine başvurduğumuz Barış inşaat sahibi Mustafa Çakmak konu ile ilgili şunları anlattı:
‘’Şimdiler de müteaahit arkadaşlarımız önünü göremediklerinden inşaata yatırım yapmakta tereddüt ediyorlar. Şanlıurfa’da artık küçük sermayelerle yola çıkan müteaahitler para kazanamıyorlar. Memleketimiz de inşaat sektörü artık kurumsallaştırmayı gerektiriyor.Artık Şanlıurfalı yüksek standartla kaliteli malzeme ve işçilikle yapılmış, güvenilir firmalardan daire almayı tercih ediyor.Şimdiler de inşaatlarda kalite ve marka aranıyor.
Şanlıurfa’da inşaat sektörünün durağanlaşmasının diğer sebebi de memleketimizde sanayi yatırımlarının olmamasından ileri geliyor. Şanlıurfa’mız da sanayi yatırımları yapılmış olsaydı,sanayiden gelir elde eden işçi, esnaf daire alacak, Sanayi sektörü de inşaatı ayakta tutabilecekti.
Başka bir sebepte, inşaattaki krize rağmen devletin inşaatçının yükünü ağırlaştırmasıdır.Yapı denetimler müteaahitler üzerinde bir yüktür.Yapı denetimlerin müşterisi müteaahitler olduğundan müşterililerini gücendirmemek adına yapı denetimler denetim görevini layığıyla yapamıyorlar.
Şanlıurfa’da müteaahitlerin bir sorunu da Belediyeler. Belediyelerle ve diger kurumlarla ilgili sorunlarıda şöyle sıralayabiliriz:
1- Müteaahit arsasını kendi kazıyor. Belediyeler çıkan hafriyatta metreküp başında para talep ediyor.
2- Bina da otopark yapılsın ve yapılmasın belediye otopark bedeli alıyor.
3- Belediye ayrıca ‘’araç geçiş hakkı’’adı altında ayrı bir ücret talep ediyor.
4- Alt ve üst yapı yapılmasada belediye alt ve üst yapı bedeli tahsil ediyor.
5- Ruhsat alma işlemlerinde prosedür çok yavaş işliyor.
6- İnşaat’a elektriği müteaahit kendi imkanlarıyla çekiyor.Dicle Epsaş para talep ediyor.
7- İnşaata suyu müteaahit çekiyor. ŞUSKİ su çekme parası alıyor.
8- Karaköprü’de hiçbir yol çalışması yapılmıyor.
9- Belediyemiz de teknik donanım ve teknik donanımla çalışabilecek eleman yok.Karaköprü’de Mehmet Hafız Bulvarında aynı yerin üst üste 3 defa kazıldığına şahit olduk.
Yinede suçun büyüğü müteaahitler olarak bizde….Bizler bazen tembellik yapıyor.Bazen de haklarımızı savunmuyor, savunamıyoruz.
Halk olarak bizler her konuda bilinçlenmeli ve hakkımızı aramalıyız.
Selam ve dua ile…..