İsterseniz yazımıza mutluluğun tarifi ile başlayalım. Mutluluk bütün özlemlere eksiksiz ve sürekli olarak ulaşılmaktan duyulan kıvanç, saadet ve bahtiyarlık olarak tarif edilmektedir. Mutluluk kişinin yaşamını huzur ve anlam dolu algılamasıdır.
İPSOS Global @dvisor 2011 yılından beri dünya üzerinde insanların mutlu olup olmadıklarını araştırıp sonuçlarını yayınlıyor. İPSOS 24 Mayıs - 7 Haziran 2019 tarihleri arasında 28 ülke ve 2O bin kişiyi kapsayan araştırmalar yaparak, küresel mutluluk raporlarını yayınladı. Rapora göre dünyanın en mutlu insanları Avustralyalılar.( insanların yüzde 86'sı Mutlu) Avusturyalıları ikinci sırada Kanadalılar, 3 sırada Çinliler, 4.sırada İngilizler ve 5 sırada Fransızlar izliyor. Bu raporda Türkiye 21. sırada yer almış. 2011'de araştırmaya katılan insanların % 77'si mutlu olduğunu beyan etmiş iken bu oran 2019'da %64 e düşmüş.
Peki, Türkiye mutlumu? Bundan 8 yıl önce Türkiye'de her yüz kişiden 89'u mutlu olduğunu beyan etmiş iken, şimdi 100 kişiden 53'ü mutlu olduğunu beyan ediyor. Demek ki Ülkemizde 100 kişiden 47 si mutsuz. Peki, 8 yılda ne değişti de 100 kişiden 36'sı daha mutsuzluk kervanına katıldı.
Şimdi o günden bugüne kadar Türkiye'de yaşananlara bir göz atalım. Bu süreç içinde Ordu'da Ergenekon ve Balyoz davaları yaşandı. Genelkurmay başkanı ve birçok subay işinden oldu. Canlı bomba saldırıları, Gezi olayları ve çözüm süreci yaşandı. Yanı başımızda Suriye'de savaş yaşındı ve Suriyeli sığınmacılarla beraber yaşamaya başladık. 15 Temmuz 2016 da darbe sürecini yaşadık. FETÖ süreciyle beraber işten atılmalar ve tutuklanmalar yaşandı ve halen de yaşanıyor. Cinsel özgürlük ve kadın hakları söylemleriyle İstanbul sözleşmesi ni imzaladık. Bu sözleşme ile birlikte aile yapımız yara aldı. Ekonomik bir çöküntü yaşadık, fabrikalarımız satıldı, iflaslar çoğaldı, esnaf kepenk kapattı, ülkede işsizlik %14 lere kadar dayandı. Bunlarla beraber mutsuz insanlarımızın sayısı arttı ve halende artıyor.
Peki, Türkiye o mutlu günlere tekrar nasıl dönebilir? İsraf ekonomisinden vazgeçip, üretime ağırlık verebilir, sevgi hoşgörü, özgürlük ve güven ortamı oluşturup, adaleti tesis edebilir, İstanbul sözleşmesi reddedip, aile ilişkilerimizi normalleştirebilir, herkesi iş ve aş sahibi yapabilir isek, tekrar o mutlu çoğunluğu sağlayabiliriz.
***Selam ve Dua ile.***