Türkiye hayat pahalılığı, işsizlik ve yoksulluğun yoğun yaşandığı, dış tehditlerin arttığı zor bir dönemden geçmektedir.
Dış borcumuz 500 milyar dolara dayanmış, işsizlik yüzde 14'leri aşmıştır. Bu rakamlarda devamlı bir artış trendi göstermektedir. Ekonominin düzlüğe çıkarılıp, borçların kapatılması ve işsizliğe çare olmanın yolu, israfa son verip üretime yönelmekten geçmektedir. Türkiye'de acil bir üretim seferberliği başlatılıp, tasarruf tedbirlerinin hayata geçirilmesi gerekmektedir. Bu tasarruf tedbirleri kamu kurumlarından başlamalı, vatandaşların her birine kadar inmelidir. Bunu yaparken adil ve birleştirici politikalar takip edilmelidir. İşçisinden çiftçisine, çiftçisinden sanayicisine, sanayicisinden turizmcisine kadar tüm toplumun çıkarı için işimizi dağıtmadan, korumaya ve geliştirmeye çalışmalıyız. Bunu yaparken devletle millet beraber hareket etmeli, önümüze çıkacak zorlukları beraberce göğüs germeli ve teknolojiden de uzak kalmamalıyız. Devlet, belediyeler ve sivil toplum kuruluşları beraber hareket etmeli, üreticiler desteklenmeli, doğal güzelliklerimiz korunmalı, Turizmi geliştirmeli, istihdamının sağlanması için çaba sarf edilmeli, tasarrufa önem verilmeli ve bu tasarrufla yatırım yapılmalıdır.
Sağlık, Eğitim ve Adalet sisteminin kalitesi yükseltilmelidir. Yatırımlar titizlikle seçilmelidir. Bilinmelidir ki doğru yatırımlar üretimi artıracak etkenlerden biridir. Türkiye aç kalmamak, parçalanmak için kendi kendine yeten bir ülke olmasını bilmelidir. Tüketiciyi korumak adına ısrarla devam edilen ithalatçı politikalardan vazgeçilmelidir. Pahalı da olsa yerli üretime yönelmelidir. Daha milli, daha güzel bir Türkiye için çalışmak dileğiyle, Allah'a emanet olunuz.
***Selam ve dua ile***