Balık hafızalı olmak deyimi insanlara neden söylenir biliyor musunuz…? Canlılar alemi içinde kendisine birebir yada, toplu olarak yaşadığı hemcinslerine karşı yapılan tuzaklara sürekli düşmeleri ve ha bire kandırılmaları ve bununda nedeni hafıza belleklerinin olmayışı, yani geçmişlerinden ders çıkartıp kendi geleceklerine yön vermemeleri ve ha bire başkalarının oltasına takılarak ( kandırılıp ) yem olmalarıdır
Ben, bu yazıyı yazmadan önce çok düşündüm hemşerilerim bana kızar, gücenir alınır mı…? diye ama sonunda karar verdim ki..; Gücenen gücensin alınan alısın. Kendi yanlışlarımızı hatalarımızı ve balık hafızalı bir halk yığını olduğumuzu içinde yaşadığımız şehrimiz ve bizlerin hak etmediğimiz halde hafıza yeteneğimizin olmaması ya da çabuk unutup kandırılmaya yolunacak kaz gibi yolunmaya, enayiler gibi hemen gaza gelip başkalarının adına hareket ederek kendi kendimize ne kadar zararlar verdiğimizi ve kendi geleceğimizi kendimiz çizeceğimiz yerde başkalarının hayatımıza yaşantımıza, inançlarımıza, tarihimize, kültürümüze yön vermelerine müsaade ederek köleci ( Ağa-Maraba ) yaşantısını üzerimizden atamadığımıza yanıyorum hele hele 21. Asırda…
Evet sevgili hemşerilerim, aynı düşüncede, aynı fikirde olmayabiliriz hatta, hayat tarzlarımızda farklı olabilir amma, aynı havayı teneffüs eden, aynı doğayı paylaşanlar olarak, kendimizi bildik bileli Urfa hep başkalarının ( üst akıl ) aklı ile yönetildi ve başkalarına köle olarak arz edildik, yanılıyor muyum....? Demokratik seçim sistemine geçtik geçeli, para baronlarının, ağa-maraba ilişkilerinin dışında gerçekten ama gerçekten Urfa’yı halkı- halkını seven kaç millet vekilimiz oldu ve bunların tamamının bize faydası ne oldu..?
Son 25-30 yıllık sürece bakıyorum da Urfa vekillerinin icraatları nedir, sözüm ona toprak tarım reformu mu, kime hangi köylü vatandaşa faydası ne kadar oldu kendilerine ne kadar oldu.. yada hava alanı, yada Halfeti, yada, Göbekli tepe, yada, Harran, yada Atatürk barajı, Balıklıgöl vs.vs. bunlar bir yerleşim yerinde olacak ve orada Turizm patlaması olmayacak, sebep mi..; Bizler kendi şehrimize ve kendi idaremize sahip çıkmadığımız gibi bu konuda karar da verme yetisine sahip değiliz Çünkü..; Hava Limanı isim hakkı nerede, Halfeti turizmini kimler yönetiyor, Atatürk Barajımdan çıkan elektrikten bizler ne kadar faydalanıyoruz, yada oranın doğal ortamından, balığından, su sporlarından, Siverek Karacadağ kayak merkezinden ne kadar faydalanabiliyoruz ve bunlar neden hep kapalı kutu, yani uluslar arasına açılmıyor, turizme kazandırılmıyor..! Göbekli tepe gibi tarihi inançlar ötesine giden 12000 yıllık bir dev turizm neden kapalı, köreltiliyor, Harran neden yeteri kadar ilgi görmüyor…!
Ayrıca, Biz Urfa halkı olarak, ılımlı, hoş görülü halkız ama bizim bu vasıflarımızı kullanmak isteyen art niyetli o kadar çok siyasetçi var ki..; Urfa Türkiye’nin aynasıdır, yani Türkiye Urfa gibidir, sebep mi..; sözüm ona seçtiğimiz insanlar, kendi kendilerini birilerinin uşağı, kölesi, muhtarı yapar sesimiz çıkmaz, Birileri “ siyaset toplumları kandırma sanatıdır yada esas deyimi ile Dezavantajları yani yanlışları doğru gibi gösterip bundan nemalanma sanatıdır “ der sesimiz çıkmaz, birileri “ gözünüze dizinize dursun “ der sesim,iz çıkmaz, birileri, anamızı beller “ ananı alda git “ der sesimiz çıkmaz, birileri, PKK ile, YPG ile, FETÖ ile, DAİŞ-İŞİD ile aynı kulvarda koşar, inançlarımıza helal getirir “ 9-10 yaşındaki kızlarımıza, erkek çocuklarımıza sulanır, evlendirir, onlara tecavüz eder, Şeriat mahkemesi ister sesimiz çıkmaz, birileri kendin, evliya GT sanır, Allah a , peygambere şirk koşar, yağmur yağdırır, depremleri durdurur, sesim,iz çıkmaz, birileri elimizden ekmeğimizi, soğanımızı çalar sesimiz çıkmaz, bizler askere gider, vergi verir, işsiz kalırız bir diğerleri gelip aşımızı ekmeğimizi önümüzden siler süpürür sesimiz çıkmaz .. peki ne zaman sesimiz çıkar.. ( Saco Misali ) İSOT TARLASINA GİRDİKLERİ ZAMAN, ee.. Be, kardeşim..! isot mu kaldı, tahıl mı kaldı, Hayvancılık mı kaldı, ne kaldı söyler misiniz, artık biraz sesimiz çıksın yani lütfen..! Sesimiz çıksın çıkmasına da vurarak kırarak kavga ederek birilerine zarar vererek değil, Seçim zamanlarında hafızamızı kullanarak, BALIK HAFIZALI olmayarak, geleceğimizi, yarınlarımızı, çocuklarımız, torunlarımız, huzurumuzu düşünerek, herkes ile huzur içinde yaşamak için ama kimseye de ekmeğimizi bölmeden, kaynaklarımızı kullandırmadan, kızlarımıza, erkek çocuklarlımıza tecavüz edilmeden onlar için hafızamızı tazeleyerek, kullanarak yani BSLIK HAFIZALI olmadan…
Ufak yollu balık hafızamızı hatırlatırken sürçü lisan etti isem af ola..
AKLI SELİM, DUYARLI, YARINLARINI KENDİLERİÇİZEBİLECEK HEMŞEHRİLERİME AŞK İLE…..