İnsan yaşamı süresince hep sağlıklı olmak için güzel olmak için ve mutlu huzurlu olmak için nelerden feragat etmiyor ki….Malından mülkünden kişiliğinden karakterinden,duruşundan çizgisinden ailesinden, anasından babasından, hatta ve hatta insanlığından..
Her şeyin bedeli olduğu gibi hastalıklarında güzel yaşamında muhakkak bir bedeli var ve olmalı, ama bu beden toplum hayatını görünmeyen bir kör kuyuya atmak olmamalı, bu bedel bir ailenin bir halkın veya bir ülkenin yarınını yok edecek karanlık kararlar alınmasına ve başkalarının maşası ,uşağı mandası olmasına meydan vermemeli....
Son aylarda tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de maalesef Corona-19 virüsünden kaynaklı ve ölümcül hastalıkla debelleşme olmaktayız. Hastalığı inkar etmek,yok saymak,bana bir şey olmaz demek kusura bakmayın ama biraz ukalalık değil mi..?
Ama diğer taraftan ele aldığımızda Gribal enfeksiyonlarında aynı oranda ölümlere neden olduğunu göz önünde bulundurursak, bunu biraz daha normal karşılamak ve hayatı olağan akışı içerisinde ama tedbirleri ( temizlik, hijyen ve yakın temas ilişkilerinden uzak yada mesafeli kalarak ) almak sureti ile devam ettirmek daha mantıklı olmaz mı..?
Bu hastalık nedeni ile nerede ise iki aya yakın bir zamandır, toplum psikolojik olarak hasta olmaya başladı. Bunun yanında, ekonomik sıkıntılar, aile içi kavgalar ( sürekli evde kalmaktan kaynaklı karı-koca ve çocuk kavgaları ) söylendiği halde yerine ulaşmayan ulaştırılamayan veya hakkı olmayanlara giden yardımlar, çevre temizlik işlerinin ve ilaçlamalarının halk sağlığı değil de kamera önünde görsellik olması için yapılması gibi...
Gelelim asıl meseleye..;
Bu kadar tedbir yasak ve dikkate rağmen madalyonun arka yüzünü de görmeden yaşamak akıllılık değildir.
Çünkü..;
Hayat bundan önce olduğu gibi budan sonrada devam edecektir. Maske dağıtımlarının önce ücretli sonra yasaklanması ve E devlet üzerinden dağıtıl (amaması ) ması ve başarısız olunması ve tekrardan ücretli dağıtılmaya başlanması akla soruları da beraber getirmiyor mu.?. Neden bir hafta içerisinde karar değiştirmek ve neden 15 gün sonra tekrar para ile satışa arz edilmesi ( Sosyal devlet Halktan aldığı vergileri kesintileri başka ne zaman kullanacak..? ) acaba fabrikatörlerin şirket veya müteahhitlerin baskıları sonucumu oldu.?
Doların bir kuruş yükselmesi ile devletin dış borçlarında bir anda 760 milyar dolardan 11 katrilyon Dolara yükselmesi,
Müteahhit firmalara yaptırılan Oto yollar, Köprüler, Tüneller, Hastaneler vb yerlerde yolcu, hasta, araç garantisi verilerek bunlarında karşılanamaması nedeni devletin bu firmalara hazineden dolayısı ile vatandaşın cebinden alın terinden Trilyonların verilerek heba edilmesi ve verilmeye de devam edileceği...!
S-400 füzeleri için Rusya ile yapılan anlaşmalar sonucu alınıp parası da 400 Milyar Doların ödenmesine rağmen hangarlara tıkılması ve üzerlerine çiçek ekilmeye bırakılması...
Yasaklar nedeni ile iş yerleri kapalı olan vatandaş ve esnafların içinde bulundukları dar boğazlar, iflas eden veya etmekte olan çiftçi ( her ne kadar bunlara yönelik kredi-destek vb uygulansa da havaya saçılan paraların milyonda biri olmaması )
Çalışan ve emekli kesimin içine düştüğü sıkıntılar, ( yandaş Memur sen Sendikasının ) sendikaların açıklamaları dikkate alınarak Türkiye’de 2020 yılı ilk çeyreğinde Açlık sınırı 4.500 TL Yoksulluk sınırı : 6.500 TL olduğu açıklanmasına rağmen alınan maaşların tüm çalışan ve emeklilerin açlık ile yaşam savaşı verdikleri buna rağmen TV lerde boy boy ( Avrupa bizi kıskanıyor, Ekonomik aile başı dağıtımda dünya ortalamasında 3. sıradayız, Bahara yaza Güze Düze çıkıyoruz, Çıkacağız amma çıkamadık üzgünüz ) feveranları ile Halkı koyun yerine koymalar.. Sosyal devlet yapılanmasına uymadığı kadar Devletin halkına karşı ciddiyetsizliğini, halkı enayi yerine koyduğu, halkı algı operasyonları ile uyutmaya ve gününü gün etmeye devam ettiğinin resmi değil de nedir..?
Bu sıkıntılar hastalıklı süreç bitecektir elbet, ama sonrasında, katlamalı gelecek olan zam dolusu diyorum…Çünkü artık yağmur olmayacak, sağanak halinde dolu vuracak..; İşte o zaman bakalım ak gün kara gün ortaya çıkacak.. Dış borçlar, Garantili yapılanmalar, Kollanan AVM patronları, Susturulan TV ler, Basın ve özellikle halk buların bakış açıları ne olacak ve bunlar halen AVRUPA BİZİ KISKANIYOR diye söylediklerinizi yutacaklar mı..?
Harese Nedir Bilir misiniz..?
HARESE Çölde Develerin Yediği Deve dikenidir.Bunun yani harese ile deve dikenin olayı nasıl mı..; Deve çölde bu dikeni yedikçe ağzı kanar ve kanadıkça ağzında oluşan kanlı tuza rağmen halen Devenin bu dikeni yemeye devam etmesi olayı...
Topluma Harese dikeni yedirerek mi bu mitolojik yükselmeyi devam ettirmeyi düşünüyorsunuz..
Bu arada Bu Corona-19 virüs hastalığının Kapitalist sermayelerin Dünyayı ekonomik bölüşüm nedeni ile çıkardıkları ekonomik paylaşım savaşı olduğunu ve bunun sonucunda da Milyonların sefil perişan kalacağı ölümlerin olduğu ve olacağı ve gerçeğini de görmeli ve bu kapitalist kan emici itlere çanak olmamak için Halka rağmen değil halk ile beraber ve Sosyal devlet olarak = EVDE KAL = değil = TEDBİRİNİ AL SAĞLIKLI KAL = olarak hareket edilmesi düşünülmelidir.
Tedbirini al sağlıklı kal Türkiye’m
Sağlıklı ve huzur ile yaşamak ve yaşatılmak dileği ile Aşk ile olun...