Aşurenin tarihsel sürecine baktığımızda sadece bir yemek türü olarak görmemiz gerekir buradaki yemeğin içerikleri içinde bulunan malzemeler, yapılması, kıvamı, tadı kişiden kişiye, beceriden beceriye, kültürden kültüre farklılıklar gösterebilir.
Ama aşure Arapça lügatın da gerek Farsı lügatte ve gerekse yakın tarih İslami olaylar anlatımlarda 10 ( Aşra ) kelimesinin sayısal bütünlüğüdür, burada 10 un mana ve anlamı farklılıklar gösterebilir, ayrı ayrı değerlendirmeler yapılabilir, kimi zaman savaşan üstünlüklerin sayısallığı, kimi zaman savaş süreci, kimi zaman, doğal mevsim etkileri, kimi zaman, zaman dilimi, kim zaman kutsallardaki sayılar vb. İslam literatüründe ve göksel inançlarda aşure ile ilgili farklı yorumlar yapılır.
AŞR ( Aşir- Aşayir ) gibi, birlik bütünlük, toplanma, bir arada olma, hareket yorum ve güçlerin birleştirilmesi, savaş, barış, eğitim ve sair ortamlarda “ AŞR OLMAK “ birlik olmak tek olmak bütün olmak vb.
İnançsal boyutu ile ise Adem peygamberden başlar ta ehlibeytin katline kadar süren çeşitli fiili olaylar nedeni ile şükür anlamında yapılmış kutlama yemeği, yani Adem peygamberin çocuklarından başlayıp ölüm, savaş, kurtuluş, kutlama isimleri altında, Yunus peygamberde, Zekeriya’da, Yakup’ta, Şit de, İdris’te, Nuh da, ve daha tarih döngüsü içerisindeki tüm kötü olaylar sonrasında yapılan kutlama ve şükür yemekleri olmuş..
Ama..;
Alevi bakış açısında bu yemek bir kurtuluş değil, katliam ve zulümlere karşı birlik olma, zalimlere karşı Hüseyin olabilmek, katillere karşı, Deniz olabilmek, Nemruda karşı İbrahim olabilmek, yezide Muaviye ye karşı Hüseyin, Hızır’a karşı Pir sultan olabilmektir. Her aşure tanesi bir olay her olayda bir can her canda bir olmaktır. Amaç yemek değil, yemekte yanmaktır, kaynamaktır, pişmektir, bütün olmak ve TEK olmaktır yani O olmaktır.
Nuh peygamber ve erkânı tufandan kurtulduğu, yunus balıktan kurtulduğu, İbrahim ateşten kurtulduğu için Şükür amaçlı bu tür veya benzeri yemekler yaparak Tanrı ya Şükür etmiş ve bu nedenle yemek yapmıştır.
Ama Yass-ı Matem muharrem şükür değildir, Yass-ı anılarını tazelemektir, tanelerde, susuzluğu, acıyı, eziyeti işkenceyi yaşamaktır, kendinde, beyninde, ruhunda yaşatmaktır, acılarla yeniden var olmak bütün olmak ve bu acılar nedeni ile kendilerine yasaklar frenler koymaktır, ezmeyecek, katletmeyecek, yakmayacak, öldürmeyecek, yok saymayacak. Her can’ı her canlıyı bir bütün olarak görecek ve o’nda bütünleştirerek, yeniden yeniden dünyaya insanlara, halklara, inançlara, ırklara ayırmadan bütün olmaktır. Yani sonuçta CAN OLMAKTIR, OLA BİLİR SE İNSAN OLMAKTIR..
Aşureyi sade bir yemek, sade bir tanelerden ibaret yemiş, eğlence olarak görüp, oynar, güler ve gidersen daha çok kanlar dökülecek, daha çok canlar ölecek daha çok yezitler çıkacak ve bu yezitlerin karşısında daha çok Hüseyni duruşlar olacaktır.
Hüseyni duruşlarla, yezitlere katliamlara, zulümlere, baskılara red edilmelere karşı dik durmak, boyun eğmemek, satılmamak, kandırılmamak ve yezitlere inanmamak için.,
Yas-ı matem muharrem aşure lokması
“ Hak katında kabul makbul ola, hak divan dergâhına kayıt etmiş ola, levhi mahfuz da güruhu Naciye erdire, yiyenlere helal, yedirenlere delil burhan ola, hak bekleye, Hızır gözete, yezide, münafığa dalatmaya, muhtaç etmeye. Demine devranına, gerçekler demine, yuh münkire Lanet yezide soyuna ve bu günkü zihniyetine .. HÜ.. “
***Aşk ile Tüm insanlık aşk ile***