Viranşehir ve Ceylanpınar ilçelerimiz ,Vahy kültüründe korunan, barış ve selâmet kenti olarak bilinen, kadim Ruha(Şanlıurfa) nın sol cenahı (kanadı)dır.
Günümüzün modern "İbn-i eşter'leri "kurumuş ancak nasırlaşmış yaraları yeniden kaşıyorlar, ezelden kerbela’ya dönüştürmek istedikleri bu kadim kentleri, sadece ismini viran edebildiler, amma ve lâkin bu gafiller, viranelerin, büyük dirilişlere, gebe olduğunu bilemezler. Ferasetsiz gafiller, Kerbela’nın viranelerden farklı olduğunu kavrayamazlar. Kerbelalarda işlenmiş günahlardan, yapılan zulümlerden dolayı kin ve fitne aşılama teknikleri tuzaklarla donatımlıdır. Bu kadim kentlerde ise, kin ve nefretin aksine büyük dirilişler vardır...
Bu kentlerde ,Osmanlı imparatorluğunun doğuda İlk defa sancaklaşan millî düşüncesinin, birlik ve beraberlik nişanesidir, simgesidir, birlik beraberlik ve kardeşliğin ilk oluşma otağıdır..
Fırat- Dicle arası, mezrabotan da, tüm aşiretleri, millî birlik beraberlik kardeşlik ülküsü doğrultusunda birleştiren millî aşiretler, beylerbeyliğinin komuta merkezidir. Sultan Abdülhamid hanın mefkûresinde hayalinde olup yazışmalara konu olan tarihi kentimizdir. Viranşehir yiğitlerinin ismi Çatalca, Çanakkale, Gelibolu’dan, Edirne’ye kadar , ayrıca tüm balkan savaşlarında, duyulmuştur, Arab’ıyla, Kürd’üyle, Türkmen’iyle Yezidi ve Zaza’sıyla birlikte, zati veya süvari olarak, Keheller, Hamdanîler seglavîler olan, yağız atları üzerinde, abalı, kürklü, igallı giysileri ile ben Diyarbekir, ben Merdin, ben Viranşehir, ben Ruha’lıyım, amma ve lâkin sonuçta ben, siz hepimiz aynıyız , Osmanlıyız, Ümmetiz kardeşiz, biriz beraberiz demişlerdir....
Bu bölgedeki kardeşlerimi millî birlik ve beraberlik, dayanışması içinde olan bu kutsal tavırlarından dolayı kutluyorum. Irkçılık fitnesi Osmanlı döneminde millî birlik ve beraberliğimizi yıkmak, bölmek isteyen, hain düşüncenin artçı sarsıntılarıdır. Hiç kimse üzülmesin bu sarsıntılar bitecek, minarelerde ezanlar daim, Mabetlerimizde insanlarımız kaim, Türkiye Cumhuriyeti bütünlüğü ile payidar olacaktır.